Rss Feed

İnanırsak Olur Bence


 Çok birşey yazmayacagım yada yazsam mı! Ah bu kararsızlık beni öldürüyor :P 2008 geride kaldı Salih Memecan'ın karikatüründeki gibi elveda demeye hali bile kalmadı..O kadar yogun geçti yani dünya için 2008 yılı...

  Şimdi onu bırakalımda 2009'a bakalım.Başlıgım herşey anlatıyor, gelecege dair ne ümidimiz varsa, inanırsak olur bence :D Benim açımdan neler var bakıyım hmmm!! Direk aklıma gelen Öss var bakalım inşallah istedigim bir yeri kazanırım(kendim için ailem için) Tabi bu gece büyük ikramiye bana çıkarsa pek de önemi var mı kazanmanın bilmiyorum :D en azından bi rahatlama olur,böyle stres filan gitmiş..Öss mi amannnnn, öss kazanmanın en altında en sonunda iyi para kazanma istegi yok mu eee tamam elde ettim işte ne kafa yorucam ondan sonra :D Tabi sırf üniversite hayatı için çalışırım ama öyle bir Bogaziçi'ne gireyim gibi kasmalara gerek yok ;)Neyse işte saysam bir sürü şey olcak 2009'da herkes içinde önemli birşey vardır elbette.Zaten okudum bi sürü blog herkes belli şeyleri yazmış tekrar ne gerek var yazmaya..Çok uzatıyorum böyle konuştukça uff tmm bitti gitti :P

  Dileklerimle bitirmek istiyorum..Yeni yılınız mutlu,sevdiklerinizle geçmesi dilegiyle..Para bakımından sıkıntınız olmasın, her zaman saglıklı olun...En önemliside mutlu olun, ister parayla ister aşkla :D ...

Kişi Degil Zaman Meselesi


    Dün gece ''Kesinlik,Belki'' adında bir film izledim, kesin izlemelisinizde konumuz bu degil.İçinde çok güzel bir söz geçti...Evlilik, kişi meselesi degil zaman meselesidir.Yani evlilik zamanınızın geldigini düşündügünüz için evlenirsiniz, aradıgınız adam yada kadın karşınıza çıktıgı için degil..O zamanda kimse sevgiliniz onla evlenirsiniz..Ondan önceki bu zamanda çıksaydı bu sefer onla evlenirdinz..Gayet mantıklı geldi sizle paylaşayım dedim ;) eylemlerim devam edecektir :P altyazı çevirmenlerinin bazıları böyle bitiriyor ya filmi bende buna bitiyorum işte :D ''Eylemlerim devam edecektir''

İlerisi İçin Güzel Bir Adım: AROG


     ''CMYLMZ'' filmin altında sadece bu da yazsaydı film kesinlikle yine çok fazla izlenecekti ama Cem Yılmaz iyi birşeyler yapmak istemiş gördügüm kadarıyla...Filme 9milyon dolar harcamasaydı da yine bizi güldürürdü...Ama bu sefer sadece ticari bir film olurdu.Bir emek harcanmış bu sefer, Gora'dan çok içerlemiş ki medyadaki haberlere,hatırlayananız vardır çocuguyla gelen annelere mikrofon uzatılıyordu annede hemen: filmde çok küfür vardı geldigime pişman oldum gibisinden laflar ediyordu..Tüm eleştirmenler , çok seviyesiz belaltı espriler,çok küfürlü gibi eleştiriler yapıyordu..Bu filmle onların eline hem malzeme vermedi hemde ben istersem küfürsüzde güldürürümün altını çizdi dalga geçerek...Gerek varmıydı? Küfür bir filmde olabilir, gerektiginde olmalı da ama son zamanlarda tüm türk komedi filmleri en komik sahnelerini küfüre yaslıyorlardı onlara da iyi bir cevap oldu bu film...
    İçimi döktükten sonra filme gelirsek  para harcandıgı belli..Her yerde degilindilgi gibi efekler sırıtmıyor , büyük bütçeli yapımlardan hiç bir farkı yok..Hatta şu ana kadar filmlerimizde kullanılmış en iyi efektler animasyonlar( Keloglan KaraPrens'e Karşıda animasyon kullandık çok güzel oldu dediler gördük çok iyi olmuş :P ayrıca ona film deniyor mu :P )  kulanılmış...
   Sinema sektörümüzün iyiligi için bu gerekliydi ve bu film seyirciden karşılıgını alırsa emegin karşılıgı olarak çok izlenirse devamıda gelir..Çünkü bu aralar o kadar yapım kalitesi düştü ki filmlerimiz dizilerimizin.Birilerini kaliteli birşeyler yapması gerekiyordu.Dizideki bir karakterden film yapar olduk, bir tv programının bir skeçindeki adamdan film yaptık bu en çok izlenen filmler arasında..Şimdi üstü kapalı birşey söylemeye çalıştıgımda düşünülmesin Recep İvedik'ten bahsediyorum, güldüm mü ben bu filme evet güldüm ama bu filmin en çok izlenilen filmler arasında olması çok üzücü...
  Yarım saattir filme gelicem gelemiyorum filmde çok zekice espriler göndermeler var..Mesajı olan bir film...Uzun bir süre daha bu filmle ilgili spoleir içeren yazılar yazmayazagım.Örn: filmdeki bir espri şu an çok yazmak istesemde :D siz en iyisi izleyin görün...Çünkü bazı espriler aniden geliyor ve gerçekten çok gülüyorsunuz..Büyük bir arkadaş toplulugu ile giderseniz daha da komik olur..Önümüzde başlıgımda belirttigim gibi ilerisi için güzel bir adım Arog var...Gidin izleyin benden size tavsiye...
 Not: Film ilk gün 350bine yakın izlenmiş, inşallahda böyle gider ki.Kaliteli yapımların hakkı verilir...
5dk sonradan ek: Şimdi aklıma geldi içimde kalacaktı yazassam..Filmi stand-up gösterisi ile karıştıranlar var..Yabancı bir komedi filminde 5-6 kere gülünce bir güzeldi komikti oluyor ama Cem Yılmaz yapınca 120dk hep gülelim istiyorlar..Film yapıyor bu adam stand-up degil Arog bir filmin ismi stand-up gösterisinni ismi degil..Bunu da yazdım oh içim rahatladı :D

Yalnızım, Ben Çok Yalnızım


    Ne filmmiş ama hala etkisindeyim, kendimi filmi izledigim pazar gününden beri yanlız hissediyorum :P zaten o eski şarkıda kafama takıldı ''yanlızım ben çok yalnızımmm,buymuş benim alın yazımmmm'' oyy oyy :D Çıkmıyor da bu yalnızlık duygusu adi şey...Şu an bile  yalnızım ben çok yalnızımmm :D diyesim var.Adam bir film yapıyor, içimize sıkıntıyı atıp bide bundan para alıyor.Bana bak Çağan ben ona hep böyle seslenirim ''Babam ve Oglum''dan beri, her neyse bi daha böyle mutsuz sonla biten film istemiyoruz.Bu ne ya hiç sevmem böyle filmleri ,vardı bi tane daha Click mutsuz bitçek sandım, mutsuz bitmedi ama :D ben mutsuz bitmiş kadar üzüldüm..Çagan kendini topla ,gazetede okuduguma göre haziranda bir romantik-komedi film yapıcakmışın bak içinde komedide geçiyor bu film mutlu bitsin.

  Yalnızımmm ben çok yalnızımmmm

Son İzlenen 5 Film


  • Ps:i love you:   2008'in en iyi romantik komedi filmlerinden biriydi en azından benim bildiklerim ve hatırladıklarım arasında... 
    Can alıcı sahne: İlk tanıştıkları an ,görülmesi gerekir

  • Kartal Göz: İyi bir aksiyon filmi, teknolojinin gücünü gösteriyor ama ben aynı konuda daha güzel bir film seyrettim sanki :S

  • Mustafa:  Atatürk ile ilgili daha fazla şey bilmek istiyorsanız ki filmde kesin bilmediginiz birşeyler vardır...Kesin gidin, görün ondan sonra eleştirin

  • 007 Quantum Of Solace : Daniel Craig gelişiyle yeni bir kimlik kazanan 007 bu filmde kendini full aksiyona dayıyor.
  • Issız Adam:Çagan Irmagın kulaktan kulaga anlatılarak gidilen 2.filmi.Film bittikten sonra çogu kişi aglıyordu ve yazılar bile bitmeden kimse çıkmadı(sinema full doluydu)
    Can alıcı sahne: Sondaki birbirlerine içlerinden söyledikleri sözler

    Ve işte bu kadar..Daha filme gittim mi tam hatırlamıyorum, sarhoştum hatırlamıyorum gibi oldu  bu :d Bir sonraki okudugum son iki kitapta görümek üzere :d çünkü çok kitap okumam 5 tane çıkartamıcam şimdi :D

Okullar Açılalı Çok Oldu


   Canımda sıkılmasa girmicem hiç herhalde bloguma şuraya bak kaç ay geçmiş son yazıdan beri..İnsan arada bir yazı bırakır , peh :P Ama artık yazıcam canım sıkıldı çünkü bişeyler yazmam lazım...

  Önce bahsedeyim öss çalışmam devam ediyor her ne kadar son zamanlarda sıkılıp çalışmasamda pek fazla, devam etmeliyim çalışmaya...

 Şimdiki yazım gittigim filmler hakkında olucak...Blogun konusunuda degiştiriyorum.. Aman Tanrım anayasası tam şu an icat ettim Madde 1: Her konuda yazabilirim, blog benim degil mi? Madde 2: Bu madde asla degiştirilemez..

 Yeni büyük ihtimal filmlerle ilgili yazımda görüşmek üzere, acaba okuyan var mı ki :D görüşmez üzere diyorum :S :D

Okullar Açılıyor



 

  Lise son sınıfa geçmenin stresi var tabi üzerimizde, öss denen illletin bu yılki hedefleri biziz.Öss konusuna yıl içinde bol bol girerim belki diye şimdilik geçiyoruz.

 Okulların açılmasına gelirsek arkadaşları ne zamandır görmüyorum özledim keretaları :) Blog tarafından üzücü tarafı hem okul hem dershane yüzünden fazla zaman ayıramayacagım bloguma..

 Arada bir girerim tabi, kalın saglıcakla

Pekin Rekortmenleri


   
   Baktıgınızda gerçekten her biri sanki alanında rekorlar kırsın diye yaratılmış gibi...Bir tanesini normal bir insana göre ayaklarını 15derece daha fazla kıvırabiliyor digeri uzun boyuyla dev adımlarıyla büyük üstünlük saglıyor bir digerininde fizik yapısı Sırıkla atlama için yaratılmış gibi...
  Bu 3 kişide bu kadar rekor kırınca (helal olsun) internetten nasibini alıyorlar.İşte onlar için söylenenler;
  • Usain Bolt: Arkadaşı Afrika'da çita kovalarken görmüşler.
  • Usain Bolt : Bu kadarda diger sporcularla dalga geçilmez ki mahallecek dövmek lazım ama sorun nasıl yakalayacaz?
  • Michael Phelps: Dünya sular altında kalsa tek üzülmeyecek insan.
  • Michael Phelps: Bu insansa ben neyim arkadaş?
  • Yelena Isinbayeva: Onun için sırıksız atlarım o uzunlugu be!
 Ve daha onlarcası mevcut...

Zaman


   
   Zaman geçip gidiyor ve bu beni korkutuyor.Korkutmasının sebebi büyüyor olmam galiba..Evden gitme sürem gittikçe yaklaşıyor.Bir gün çıkacagım o kapıdan, geride ailemi bırakıp, yeni bir hayat kurmak için.Hem can atıyorum hem korkuyorum bir taraftan.Hem bilinmezin verdigi korku hemde aileden ayrılma korkusu.O gün geldiginde gittigimde artık sabahları beni uyandıran,kahvaltı hazırlayan biri olmayacak galiba.Arkamı toplayan biri, kıyafetlerimi hep ütülü bulmamı saglayan biri.Bir taraftanda can atıyorum dedim ya.Evet gerçekten de öyle.Yeni bir hayat,kendime ait bir ev.Hayallarimi gerçekleştirme fırsatı,ideallerimi gerçekleştirme fırsatı daha dogrusu.
  İki duygunun bir arada yaşanması kötü birşey aslında.Çünkü uzun zamandır hiçbirşey yapmıyorum sadece bunları düşünüyorum...Nasıl olacak acaba diyorum?Çok düşünüyorum galiba ama durduramıyorum ya işte düşünceleri.

Beni Sinir Edenler


  
  Şu sıralar beni sinir edenlerin listesini oluşturmak istedim.Bakalım neler çıkacak?Sizde sinir oluyormusunuz bunlara?
  • Tikky jojuk nicklilerin hepsi
  • Cem Yılmaz mı amannnn hiç komik degil diyenler
  • İzlemedigi film hakkında yorum yapanlar
  • Güneş kremi sürüp duş almadan havuza girenler
  • Tarkan konserindeki sapık( evire çevire döveceksin)
  • Konsere 3,4 yaşındaki çocuk getirenler daha konser nedir bilmiyor çocuk ne işi var orada?
  • Metrolarda yolcular inmeden yer kapmak için binenler

Olimpiyat Açılış Töreni Bizde Olsaydı


     
    Çogunuzun izledigi gibi 2008 Pekin(Beijing) Olimpiyatları dün açılış töreni ile başladı.Tören gerçekten baştan sona muhteşemdi her ne kadar meşale yakmada kalbimdeki 1992 Barcelona Olimpiyatlarındaki meşale yakma gösterisini geçememiş olsada çok güzeldi...Hatta şu ana kadar yapılmış 4 saat boyunca en iyi gösterilerden biriydi..Şimdi bunun tıpatıpı Türkiye'de yapılsa oluşabilecek diyaloglar ve olaylar aklıma geldi :) Bunları yazayım dedim...
  • Meşale yakılması için adam havada yükselirken: Olm meşale söndü sönecek rezalet çıkacak şimdi...
  • Judo(her ne ise) 2000 kişinin aynı hareketleri yaparken bu 2000kişi türk oldugu düşünülürse kesin birinin: anam anam belim, necati yerime bak iki kişilik oyna x)
  • Meşaleyi yakacak kişiye seyircilerden '' ateşle bizi, ateşle bizi'' tarzında tezahurat
  • 2 Saat süren 205 ülke geçerken bizim seyircinin canı sıkılıp biraz daha hızlı şeklinde ıslık öttürebilecegi
  • Bizde bu geçit töreni sırasında birbirine bu kadar benzeyen habire yorulmadan zıplayan kızların bulunamayacagı
  • Bu gösteriyi yerinden izleyen türklerin : Anadolu ateşide kendini bişey sanıyor diyebilecegi
  • Gösterilere 45 milyar dolar harcandıgını duyunca: Ulan bunu kesin bize ödetirler diyecegi
  • Yine 2000 kişinin gösteri sırasında aralarından bazılarının hareketleri unutup yan gözle yandakinin yaptıklarına bakarak gösteriye devam edebilecegini düşünmekteyim...
       Burdanda kendime çıkaracagım sonuç: Güvenmiyorum bizimkilerin böyle bir gösteri yapacagına.Teoride eminim
yaparız ama pratikte içine yurdum insanı katılınca biraz zor, zira daha geçen günlerde gazete okudugum haberden sonra, haberde hastanın sırtında kene göre hemşire panikten !!! hem doktora hem hastaya hemde kendisine igne batırmış, canımızı emanet ettigimiz kişin yaptıgına bak ,bizden daha sakin olması gerekirken durumu daha da beter ediyor.Şimdi bir tek bu degilki gel bunlardan oluşan 2000 kişilik grup yap.Sonra arada arıza çıkaran olmasın , şuraya yazıyorum
kamera yakın çekim yaparken bizimki nerede oldugunu unutur, panikten !!! heyecandan :)

Şarkı Sözleri Hep Hüzünlü Olmak Zorunda Mı?


  
  Rtük hep aman çocuklarımıza birşey olmasın diye tv'ye gereksiz sansür uygulamaktadır.Şimdi baktımda harbiden de gereksiz çünkü tehlike tvde degil şarkılarda...Depresyonda olmayan adamı bile depresyona sokar bu şarkı sözleri..Hep bir acı,hüzün,yalnızlık duygusu ile yazılmış sözler..İnsan ister istemez etkileniyor..Hemen örnek verelim şimdi mp3çalarımdan rasgele türkçe şarkılar seçicem bakalım nasıllarmış sözleri:
  • Pinhani:Bir Anda ...... İçimde birşey var bu akşam beyazlar karardı bir anda,uzaklar çogaldı bir andaaa,bir anda bir anda..
  • Yalın:Sahte...... terk edip gururumu aglıyorum şimdiiii,sahtteee sahttee sahttee,herşey sahtteee
  • Serdar Ortaç: Bu da Geçer..... köşesini kırdıgın,yüregimi yaktılar, içine hapsoldugum vicdanıma taktılar
  • Mustafa Sandal:Gönlünü Gün Edeni... anlamaz aşk acısından gidene dert olmaz,dag daga küstü mü hiç kimse nedenini sormaz, gönlünü gün edeni sevmez sevda ister hep onu üzeni
  • Grup 84:Mektup... ayrılmak için çok erken,can dayanırmı buna derken,başım koydum kucak nerde
  • Teoman:Uykusuz Her Gece....neydi kopan içimden,yıllar zincirinden,öldüm sanki yaşarken,kaçtım o sahneden
  • Enbe Orkestrası:İzmir Bilir Ya...içimdeki yüzüme oturmasada,bu acı beni yerdne yere savurmasada,gözümden başka bir yerden okunamasada,kim demiş mutlu oldugumu
  • Pinhani:Yalandanda Olsa  belki duruup dururken yanına gelince sözlerimi anlamsız buldun,oysa vakit yoktu sen haklıydın böyle şeyler aceleye gelmezdi,yalandanda olsa ne güzel güldün o akşam bana
  • Ferhat Göçer:Çok Sevmiştim İkimizi...çıktım sokak sokak,ellerim cebimde,serseri mayın gibi dolanıp duruyorum,sözlerini geçiriyorum gözden,neydi olup biten anlamaya çalışıyorum
  • Serdar Ortaç:Başıma Bela(galiba)...teninin kokusu her an acı veriyor odama,canımın dokusu sende yüzünü çevirme bana,yanarım içime yine dert olur gidişin,saymadım bilerek aşkımı kaçıncı terkedişin
  • Pinhani:Yanlızlık(galiba)...tesadüfen tanıştık seninle,uzun zamanda alıştık birbirimize,beni benden alırsın istersen ama :) yanlızlıgım sürer hep derinden, bu yanlızlık içime işlemiş çıkartamassın çünkü o senden eski
  • Serdar Ortaç:Full İhtişam...sonumuz ayrılık :( (niye niye?) yolumuz aşk olsun, bize bakan gönül full ihtişam dolsun ,bu kötü günlere düşen iflah olmaz
  • Emre Altug:(ismi hatırlamıyorum)...yine yanlızım yine bu dört duvar içinde,degişmiyor çok uzaklar gece gündüz bir biçimde,seni düşümdüm yine bugün gibi yine dünde,sen kokan giyseler bugün hala üzerimde
  • Nev:Susma... susma birşey söyle,biraz olsun yardım et,gelemiyorum üstesinden ben bu aşkın tek başıma,susma sen sustun ya yanlızlık çöktü üstüme
  • Özgür(galiba):Senden Başka...yanlızlık bir perde örtmüş üstüme,aşk denen tek hece bilmezdim ne
  • Gripin:Hiç Gelme Gideceksen...uzandık,uslandık,bu yagmurda yeter çok ıslandık,yol olduk yok olduk,bu yollarda aşınan hep biz olduk,hep biz olduk,kimler geçerken içimden bir sen vardın melekleri imrendiren hiç gelme gideceksen
  • Mor ve Ötesi:Yaz... neden senle hiç durmadan tartışıp duruyoruz ki,bile bile üstüme gelmene ne gerek var,neden dostça insana ayrılamıyoruz ki biz
  • Mirkelam:Mutlu Olmak İstiyorum..güneşin battıgı yerdeyim,mümkün degil sana dönmem,biz olmuyor sen olmadan,kovulmuşuz bu dünyadan,mutlulugu ararken hayatım boyunca geldigim yer başladıgım nokta
       Bu bitmez arkadaşlar.. İnanın hiç bir türkçe parça atlamadan yazdım bunları(aynı kişilerinki tekrar olmasın diye atladıklarım oldu)..Burdan ne mi çıkaracagız, o kadar kendimizi acındırmak,ben yanlızım triplerine girmek istiyoruz ki..Bu parçalar en çok tutanlarda üst sıralarda...Parçalar çok güzel ,sözler bunlara birşey demiyorum.Gördügünüz üzere benim mp3çalarda bunlarla dolu...Ama diyorum ki depresyonda olmayanı o an mutlu olanı bile mutlu degilmişcesine  ''mutluuu olmak istiyoorummmmm artık gülsün şu yüzüm'' tarzında kendisine inandırır bu sözler..Ruh hali degiştirir...

Çok Geç Olmadan


     
   Bu konu hakkında çok yazı vardır internette ama tekrarlamakta yarar var.Başka bir sitede ıskalayan bari burda ıskalamasın diye.Dendi bir kere kelimeler ve düşünceler dünyayı degiştirebilir diye.
 Hayatta en çok neye önem veriyorsun denildiginde hemen sıralarız bilindik sırayı eşim,çocuklarım,ailem diye ama nedense iki dakika tanıştıgımız insandan daha çok kırarız onları.Sabrımızı o iki dakikalık arkadaşa gösteririz onlara degil.İki dakikalık arkadaşa güler yüzlüyüzdür onlara degil.Pratikte göründügü gibi önem verdiklerimiz çok başka şeylerdir.Neden böyle yaparızı düşündügümde ise?Herhalde karşımızdaki kişiye mükemmeli sunmak isteriz bizi mükemmel hatırlasın isteriz.Zaten her gün gördüklerime daha iyi görünmek için niye ugraşayım ki düşüncesidir galiba bu!!!
 Başkaları için tüketiriz kendimizi, yeni tanıştıgın kişinin düşüncesi herkesinkinden daha önemlidir.Yeni tanışılan kişinin olumsuz bir düşüncesi hemen etki eder bedenimizi.Bizi hiç tanımamış birinin düşüncesi...Yıllardır tanıyan biri
ise bizim hakkımızda bir yorumda bulunsa yarım saat geçmeden unuturuz.Umrumuzda degildir çünkü.Kendimizi başkalarına ispatlama çabamız her zaman öne geçer.Ve hepsi yanlıştır oysa bunu da bu yazıyı okurken bile biliriz ama dedik ya hatırlatmak lazım bazen...Asıl önem vermemiz gerekenleri unuturuz.Başka bir blogtada bahsedilmiştir bundan şu şekilde;
Değer verdiğim insanları bile zaman zaman üzerken,önemsemediğim insanlar için kendimden hergün yeni birşeyler tüketmemeliyim.
   Bunu demeliyiz işte kendimize eger ben yine unuturum diyorsak asmalıyız odamızın en görünen köşesine.Çünkü sevdigimiz insanlar klişe bir laftır ama yarın burda olmayabilir.En çok
degeri onlara vermeliyiz ''Çok Geç Olmadan''.Zamanın bol oldugundan mı erteliyoruz hep?Zaman nedir ki?Zaman işte şu andır ötesi yok.Bilindik bir hikayedende örnek vermek gerekirse Azrail kadının canını almaya gelmiştir ama kadın daha yapacak şeyleri oldugunu söyler ve bunun stüne Azrail bu bir uyarıydı der ve işte şu sözü sözler;
Bir daha geldigimde önünde umut arkanda pişmanlık olmasın
  İşte böyle yaşamalıyız.Dünün pişmanlıgı ile degil yarının da umuduyla degil..Anı yaşamalıyız,çok geç olmadan...

Tarkan Süperdi Ya Seyirci?


    
   Öncelikle Doritos:Tarkan Konserleri organizasyonu hakkında eleştirilerimi söyleyeyim.Doritos tamamen Tarkan isminin arkasına sığınmış.Biraz insan Fanta Gençlik Festivalinden örnek alır :) Tarkan çıkana kadar internette yazılanlara aldanmayın,yada haberlerde çıkanlara hiç bir eglence yoktu.Eglenceyi yaratsak yaratsak kendi kendimize yaratmışızdır.Oysa Fanta Festivali öyle miydi?Daha konser başlamadan millet eglenmeye başlamıştı bile.Bunu niye yazıyorum?Konser biletinde etkinlikler 6da başlayacagını yani bize bir etkinlik sunacaklarını düşündürttükleri için.
 Gelelim konsere Tarkan süperdi...Ne kadar vaad edilen saatten 45dk sonra çıkmış olsada çıkışıyla birlikte bütün herşey unutuldu.Ve gerçekten o Türkiye'de megastar diye hitap edilecek tek kişi.Sahneyi tek başına dolduruyor.İşini profesyonelce yapıyor, jest ve mimiklerini iyi kullanıyor.Hangi hareketin kızlara çıglık attıracagını biliyor ve bence gerektigi kadar da iyi dans ediyor(Daha iyisi anca yanında dansçılarla olur o kadar iyi).Hemde bunları destekleyecek kadar da yakışıklı.Şarkılar desen dillere dolanmış her ne kadar son albümü ''Vay anam Vay'' agır eleştiriler almışsada benim gözlemimle eleştirmenler hariç :) halkın çogu begenmiş, yine sözler ezberlenmiştir.Bu arada konserde haberlerde ögrendigim kadarıyla 19 şarkı seslendirmiş  bana çok kısa geldi.
 Sıra geldi seyirciye ,bir kere ipini koparan gelmiş.Bunu konser biletlerinin sponsor firmanın ucuza sattıgına yoruyorum 10ytllik Doritos al bileti kap.Bu da seyircide belli bir seviye düşüklügüne ulaşıyor.Önümde bir çocuk vardı,daha konsere geldiginin
farkında degil sanki,Tarkan'a degil etrafa bakıyor,arkalara.Biz orda daha ilk şarkıyla kopmuşuz ama orada daha ilk defa bile konsere gelen vardır iddia ediyorum.Kim almaz ki bu kadar ucuz Tarkan biletini.Bu yüzden seneye yapılacak konserde bilet fiyatlarını biraz daha yüksek ve para karşılıgı olmasını ümit ediyorum(Yani Doritos sadece ismi olan bir sponsor olucaksa yapmasın).
 Hadi onu geçtik eglenmeyi bilmiyoruz denir ya gerçektende öyle.Tarkan sahneye çıktı 30dk videoya alan gördüm.Hayır ne yapacaksın?Evde oturup tekrar mı seyrediceksin telefondan yada amacın internette paylaşmak mı?Nedir yani?Eglenmeye gelmemiş resmen.Sonra biz hesaben en önden 5.sıradaydık yani çok yakındık.Buna ragmen hala oralarda bir adım daha önden seyredeyim diye öne geçme yarışı vardı.Güvenligi de aş sahneye çık bari.Bide yazarken şimdi aklıma geldi bir anne ve 3,4 yaşında oglu var akıllara ziyan.Bak hatırladım gene sinirleniyorum bu kadarda yüzsüz olunmaz ki.O çocugu niye getirmiş o yaşta o da ayrı konu?Neyse.Konser başlamış arkalardan gelmiş belli diyor ki ''anne'' olucak şahıs yanımdaki arkadaşıma.Aynen aktarıyorum ''Yanımda çocuk var izin ver zaten sen istesende istemesende geçecegim''.E pes seni yüzsüz,çocugu kullanmak böyle olur resmen sanki bir müsaade edermisin dese izin vermeyecegiz saygıdan vericez ama işte daha saygı nedir bilmedigi için böyle yollara başvuruyor.Noldu mu sonra bu yüzsüzlükle izin isteye isteye en öne geçmiştir o.
Daha bu kadına diyecegim çok şey var ama uzatmaya gerek yok.Sonra tacizciler gene oradaydı bizzat gözlerimle gördüm dayaktan gebertilecek insanlar.Tarkan konserinin kötü yanıda bu işte
kız tek başına gelmiş arkasında sapıgın teki bir erkek olarak rahatsız oldum yapılanlardan o kadar yani.Yazarken bile sinirleniyor insan.Kızlara tavsiyem Tarkan konserimi var kesin yanınızda tanıdık bir erkekle gidin.Gerçi biz önlerdeydik belki önler böyledir orta ve arka kısımlar rahattır ona bişey diyemem ama önlerden izlemek istiyorsanız yanınızda bir erkek bulunsun.Bunlar yüzzünden eglenmekten vazgeçmeyin.Sonra devam edelim konser ne kadar güzelse o kadar da olaylıydı güvenlik görevlisi gelir tek tek herkese cüzdanınıza dikkat edin der.Çünkü az önce birinin cüzdanını almışlardır,neden bu kadar olay oluyor sizce?Tarkan konserini ucuzlatanda suç.Hırsızıda sapıgıda orda oluyor böyle olunca.Neyse uzatmaya gerek yok çogumuz daha eglenmeyi ögrenememiş bu yüzden fiyatın yüksek olmasında fayda var.Buna ragmen ilginç bir ayrıntı Fanta konseride ucuzdu ama herkesin eglenmeye geldigi belliydi.Hepsi Tarkana mı denk geldi bilinmez...
  Not:Konserden sonra haber sitelerindeki yorumları filan okudum da ve şu yeni Tarkan'ın remix albümündeki imajı hakkındakileri.Hala tarkan mı yakışıklı ,seksi, remix albüm işte albüm tutmayınca,reklam için sevgilisinden ayrıldı şimdi de imaj
imaj degiştirdi diyenler var.Ve benim yazdıgım şekilde degil agır şekilde yani.Herhalde kendi açıklarını başkalarını küçük düşürmeye çalışarak yükseltmeye çalışan insanlar bunlar.Onlara bir konsere gidin yakından görün diyorum.Kim karizma ,kim yakışıklı?Zaten arkamdaki kızın sevgilisine ''Gerçekten çok yakışıklı'' baksana demesi herşeyi açıklıyor.Siz orda konuşmaya kendi egonuzu tatmin etmeye devam edin.Tarkan'da 10binleri yerinden oynatmaya devam etsin

Müzik Hiç Durmasın



  Hiç bir konserde bu kadar zıpladıgımı,şarkılara ses tellerime zarar vermek istercesine eşlik ettigimi hatırlamıyorum.Artık nasıl bir enerji barındırmışsam günlerdir işte konserde dışarı çıktı.Şu ana kadar da konserlerde hiç o önlerdeki bagıra bagıra şarkı söyleyen,biraz müzik duysa zıplayan grubun içinde olmamıştım.Bu konserde o da oldu :) Şunu anladım ki açıkhava konserlerinde önemli olan sanatçı degil topluluk.Daha konser başlamamışken dj sahneye çıktı ve bize iki şarkı söyletti birde iki hareketli parça biz hemen konser havasına büründük.Ne çalsa eşlik edecektik zaten.Yerimizde durmak istemiyorduk,yorulmak bilmiyorduk desek yeridir konser sonuna kadar...

 Konsere gelirsek geçen senelerdeki gibi Beyaz yine milleti güldürdü.Sonra sahneye Emre Aydın çıktı hareketli parçalarında coştuk ki çogu parçasını bilmememe ragmen.İlk nakaratda şarkıyı ögreniyorduk ikinci nakaratta eşlik ediyorduk(tabi bilinen 3,4 parçasını biliyordum).Emre Aydın 1 saat sahnede kaldı buna nazaran Sertab Erener'in daha çok sahnede kalmasını beklerken 5,6 parça sahnede kalmış gibi geldi.Birde ben Sertab Erener'de daha fazla coşacagımızı zannederken parçaları daha durgun kaldı Emre Aydın şarkıları yanında.Yani Sertab Erener dinlemelikti Emre Aydın ise son ses eşlik etmelik.
 Birde deginmek istedigim başka nokta her konserde oldugu gibi bu konserde de ''konsere gelme amacını anlamadıgım'' insanlar oluşuydu.Ne için gelmişlerse şarkılara eşlik etmek yok , ikide bir telefon kontrol etmeler(erkek bir gruptan bahsediyorum),etrafa bakmalar,telefonla konser arka planda poz vermeler.Herhalde bunlar sırf yarın  ''dün nerdeydiniz?'' sorusuna ''konserdeydik'' cevabını vermek için geliyorlar, işleri güçleri hava,karizma oldugu için.Konsere geliyorsun arkadaşım burdaki tek amaç eglenmek olmalı.Onların derdi ise aman saçım bozulmasın,ayna nerde ayna :) Bir podyum onlar için,gösteriş.
 Sonuçta eglenenler gene eglendi bizde dahil ve hiç bitmesini istemedik.Darısı Tarkan Konserinin Başına...

Tekrar Tekrar İzlenesi Tek Dizi


   
  Hangi diziden mi bahsediyorum? Tabi ki ''How I Met Your Mother''..Bazılarınız itiraz edicek belli ama önce açıklamama izin verin.Bu yazıyı bir blogta bu dizi hakkında bir yazıyı okurken yazmak aklıma geldi.Önce tek diziden kastım şu anda yeni sezonları dönen bir diiz oldugu için(eski efsaneler unutulmadı bilginize)Şimdi gelelim neden tekrar tekrar izlesenizde sıkılmayacaksınız.Benim kanaitimce bir daha izlemek isteyeceginiz diziler komedi dizileri olur sizi tekrar aynı espri ile güldürmeyi başaran diziler.Bir macera,polisiye,korku,gerilim en fazla oda mükemmel ise 2.ciye seyrettirir kendini...Ben bu diziyi neden tekrar tekrar seyretsenizde canınızın sıkılmayacagını söyleyeyim madde madde:
  • Öncelikle dizi 22dakika bu da gereksiz sahne olmamasını saglıyor.''Ne çabuk bitti diyorsunuz?''
  • Dizi bir durum komedisi degil yani karakterlerin düştügü komik durumlara degilde yaptıkları esprilere gülüyorsunuz( cem yılmaz seven bunu da sever hesabı)
  • Türk dizilerinde en sevmedigim birşey de yok tabi ki bu dizide.Birinin ayagının takılıp yada illa fiziksel bir güldürüye zorlayan bir yanı yok.Komiklik tamamen diyaloglara dayalı
  • Espri yapıldıgında bir tek siz degil karakterler de gülüyor ve bu çok samimi olmasını saglıyor.
  • Bir komedi dizisi olarak bazı bölümlerin son karelerinde sizi hüzünlendirmeyi başaran tek dizi
  • Bahsettikleri olayları izledikten sonra ''aa evet gerçektende öyle'' diyebiliyorsunuz
  • Bazı bölümleri vardır ki bölüm sonu arka fondaki sesin söylediklerinden sonra hayatınıza bir daha baştan bakıyorsunuz
  • Gün geçtikçe efsaneleşe bir karatere sahip.Onun agzıyla Barney: legen...wait for it...daryyy :)
  • Bölüm bittiginde 2 saat suratınızda anlamını çözemediginiz bir tebessüm oluşuyor
  • Kısaca size koltuktan düşürecek kadar espri vaat ediyor(buraya dikkat söze dayalı espri)
  • Tekrar ediyorum cem yılmaz seven bunu da sever

İnternetten Para Kazanmak


   
  İnsanların yogun ilgisinin oldugu bir konudur internetten para kazanmak.Neden mi? Çünkü herkes bunu çok basit sanır.''Oturdugu yerden para
kazanıyor hesabı'' hemen google yazar ''internetten para kazanmak'' önüne de sayısız seçenek gelir ve heyecanlanır hemen bende kazanacakmıyım acaba? diye.Hayır x) Kolay degil o kadar...İlk ögrendigi şeylerden biri reklamlara tıklayarak para kazanmaktır.Örnek bir siteye üye olur ve işe koyulur ama sandıgı kadar basit degildir bu iş tek başına olmayacaktır,her reklamdan para kazandıran site alt üyeleri olanlara sadece dişe dokunur bir para vermektedir.İkinci aşamaya geçer bu aşamada  ''parayı kendi kurdugum siteden kazanayım o zaman'' der..Büyük ihtimal bedava hizmet veren siteler arar ve bu sefer de google'a bedava hosting,free hosting,free forum türünde yazılar yazar.Hoşuna giden bir tanesine üye olur.Örnek ilk kurdugu forum sitesi olsun.Hemen heyecanla kategoriler oluşturmaktadır, alıntı(çalıntı) yaparak tüm kategorileri doldurur.Şimdi sıra üye çekmeye gelmiştir.Kendisini hemen google kayıt ettirir(eklenmesi uzun sürer), site ekle diye google da arattıgında da önüne gelen her siteye kendisi eklemeye çalışır karşılıgında sadece bir script'i sitesine koyması istenmiştir.Bu işlem de tamamdır.Sıra reklamları eklemey gelmiştir , ögrenmiştir ki bu işte ''google adsense'' kullanılmalıdır.Ona üye olur(biraz zaman alır).Üyeliginin onaylandıgı görür görmez hemen reklam kodlarını sitesinin altına üstüne
görülebilecek her yerine koyar(burada aslında çogu free forum firmasının hizmet koşullarını ihlal eder).Ve para kazanmayı beklemeye başlar bu sırada tabi ki (ç)alıntı yaparak konularını günceller..Bir kaç misafirin oldugunu görür, sevinir.Her gün adsense hesabına bakar.Baktıgıylada kalır.Hiç para yoktur yada bu da para mı ki diyecegi kadar para birikmiştir hesabında.Düşünür sorunu yine kendisinde bulmaz der ki ''zaten çok fazla forum sitesi var,aralarında kayboldum''.Bu
seferde site yapmaya koyulur.Free hosting saglayan bir firmadan hostunu alır.Bu
arada 1 ay geçmiştir ve bu arkadaş kendini ''webmaster'' ilan etmiştir.Nede olsa bir sürü hazır kod,script kullandı degil mi? :) Ve sitesini hazırlamaya başlar firmanın verdigi yada hazır kodlar,programlarla..Forumdan bir farkı yoktur aslında ama bu sefer haber şeklinde konular ekler,yanlara son dakika,maç sonuçları,fal,saat türünde ne varsa koyar.Ve yine ilk aşamada yaptıklarını tekrarladıktan sonra(site ekle,google kayıt gibi) reklamları gene ekler.Ve beklemeye başlar.Bu sefer inançlıdır içinde ''harbi güzel oldu bu sefer'' diye geçirmektedir.Ve beklemeye başlar bir,iki,üç gün olur birşey yok(siteyi güncellemeye devam).Bir,iki,üç hafta geçer hala tık yok.Bu aşamada bazıları akıllanmaya(internetten para kazanmak kolay iş degil şeklinde) bazılarıda hala bedavaya para kazanmak için google sorgulamaktadır.
 Bu yazdıklarımda kendilerinden bir parça görenler bakın şimdi:
  • İnternetten bedava para kazanmak diye birşey yok
  • Herşey emek verilerek olur
  • Bu dünyada yaratıcılık önemlidir.
  • Diger sitelerin arasında sıyrılman için benzer degil farklı bir şey yapman gerekir
  • Evet reklamlardan para kazananlar vardır ama onlarda örgüt gibi 40,50kişiden oluşmaktadırlar
  • Kod yazamayan kimseye webmaster denmez ve aslında webmaster çok genel bir kavramdır artık alt dallara ayrılmıştır
  • Ve son söz bu alanda birşeyler yapabilmen için kafanı kullan ''yaratıcı ol'' tekrar ediyorum ''yaratıcı ol''
    

Sınavdan sonra...


  
 Bir ögrenci eger öss sınavına hazırlanıyorsa büyük ihtimal çogu aktiviteden de mahrum kalıcak demektir...Bende bu yıl sınavdan sonra ögrencinin şaşırabilecegi durumları derledim
 İşte örnekler ;
  • Sınavdan sonra bir ayda bitiremeyecegi kadar yeni filmin dvd&vcd'si çıkmış olacak.
  • Ne kadar da güzel albümler, şarkılar çıkmış demesi olası.
  • Teknolojinin gelişim hızına inanamayacak, ona herşey ucuzlamış görünecek aslında yeni versiyonları çıkmış olacak
  • Fifa 09'u dogru düzgün oynayamadan Fifa 2010'u beklemeye başlayacak
  • Prison Break'de Micheal hala kaçmayı sürdürecek
  • Testere 5'i izlemeden 6'nın vizyona girecegini duyacak
  • Beyazıt Öztürk'ün gaflarına kaldıgı yerden devam ettigini görecek( severek izliyoruz :D )
  • Angelina Jolie&Brad Pitt çifti büyük ihtimal 7.çocuklarını evlat edinicek
  • Lostun 5.sezonunu en son izleyenlerden biri olucak.
  • 16, 32 mb internet hala 100 ytl üstünde olacak
  • Ugur Dündar'ı daha da genç görecek
  • Hala Türkiye Avrupa Birligine üye olmamış olacak
  • Ve bu örnekler bitmek tükenmek bilmeyecek...

İzleyiciler ''Degerlidir'' Bilmeyenlere


  
   Kemik bir kitlen varsa bu demek degil ki vazgeçilmessin.İki kişiyle bu iş olur mu?...Nerden mi bahsediyorum?Bursa Carrefour'daki ''Afm'' sinemalarından.Çogunlukla filmleri orda seyrederim bu salonlarının büyük oluşundan ve ses kalitesinden kaynaklanır ama her zaman eleştirmişimdir.Hemen örnek verelim biletinizi
aldınız hemen girişte biletinizin kesilmesi lazım ama etrafta çalışan yok ancak mısırcı orada olacak ki hemen koşup biletinizi kesicek.Hadi bunu geçtim bir kere bile fragmanlar oynarken ekran düzeltilmemiştir hep kayık altyazılar okunmamaktadır.Tek kişi yönetiyor ya yetişmesi lazım her yere(digeride kasada).Belki gidecegim diger filmi fragmanlardan seçecegim sanki fragmanlar izleyiciler filme geç kalmasın diye ilk 10dk'da oynatılıyor.Bunu da geçtik hadi diyelim geç kaldınız yerinizi karanlıkta kendiniz bulmak zorundasınız görevli yok.Geçen gün(bu bir ilk) 2 yıldır görmedigim birşeye tanık oldum..Geç kalan birine fenerle görevli yardım etti!!!Aman tanrım yoksa afm'de düzelmeler mi var?  Son zamanlarda degişiklikler oldugunu da gördüm..Biri şikayet mi etti ne yerinizi siz kendiniz seçiyorsunuz.Direk burası mı olsun diye bir zorlama yok çünkü öyle deyince sizde olsun bari diyorsunuz.
 Son şikayete gelirsek bu ortalıkta gözükmeyen görevli(yada görevliler nerdelerse artık) film bitti mi salonda köşede belirir.Maksat hadi çıkın diger seans başlayacak.Arkadaşım belki filme bir katkım oldu ve ismimi görmek istiyorum.O yazılar bitmeden ''Sana ne?'' benim çıkmamdan...Hele birde bazı filmlerde son anda bir 15snlik görüntüyü kaçırdıysam bu beni daha da deli eder(örn:karayip korsanları, iron-man)..
 Diyecegim o ki izleyicilere ve bu filmleri yapanlara biraz daha deger verilmesi!!!

Hayalleri Olmayan Gençlik


    
  Bu yazıyı yazarken başlıgının ne olması konusunda uzunca bir süre düşündüm.Önce ''Hayallerinden Vazgeçmiş Gençlik'' diyecektim ama sonra daha ne vazgeçmesi belki hayal bile kurmayanlar vardır diye aklımdan geçirdim...Arkadaşımla az önce msnden konuşurken ''çok hayalcisin'' dedi.Bu arkadaşım da daha 17 yaşında.Hayat ona demek ki öyle şeyler göstermiş ki
hayalci degil gerçekçi olmayı tercih etmiş(daha 17)...Şimdiden gelecegini kısıtlamış bunu sadece
o arkadaş için söylemiyorum genelleme yaparak konuşuyorum.Kime sorsam istisnalar olsa da ''normal'' :) bir üniversite kazanmak yada ileride beni idare :) edicek kadar para kazanmak bu insanların hayalleri olmuş artık.
Türkiye'de öyle bir sistem oluşmuş ki hayaller iyi bir üniversiteden geçer olmuş.
Sanki kendi elinde degilmiş gibi herşeyi o üniversitenin yapacagını düşünen insanlar var.Yazarken aklıma geldi
konu dışı bir benzetme olucak ama ''imkan olsa bende yaparım'' diye bir zihniyet vardır.Bunu daha çok bir film,dizi yada şu sıralar sanal ortamdan(facebook) para kazananlar için
söylenir ama büyük başarıların arkasında şu şurdan mezun oldu bu bu üniversite mezunu tarzında birşey söylenmez ama o kadar sıradan olmaya meraklıyız ki o kadar hayal gücümüze yaratıcılıgımıza güvenmiyoruz ki bir üniversiteye kapagı atayım o beni kurtarır derdindeyiz.
 Daha kendi gücümüzü bilmiyoruz sanki başarıya ulaşanlarda ''imkan vardı yaptık abi :) '' tarzında birşey var.Hayır yok tamamen sen kendini kısıtlıyorsun biraz büyük düşün..Hedef ne kadar büyük olursa o kadar başarılı olursun.Ne olmuş çok yüksegi hedefliyorsan olmassa gene o dedigin ''normal'' üniversiteye gidersin yada başka bir normal,idare eder birşey yaparsın.Denemekle birşey kaybetmessin asıl denememek hep içinde tarifini bulamadıgın seni rahatsız eden bir duygu oluşturur.
 Kısacası çogu arkadaşım ''hayallerinden şimdiden vazgeçmiş'' sizin vazgeçmemeniz ve vazgeçmemek dilegiyle...

Öss'ye Hazırlanmaya ''Hazırlanmak''


         
     Öss sonuçlarının açıklanması seneye benim(ve bizim arkadaşların) sınava girecek olmamız...Şimdiden öss hazırlanmamıza neden oldu bu hazırlık ders bazında degilde ''hangi üniversiteyi seçmeliyim?'',''nasıl bir çalışma programı yapmalıyım?'',''hangi meslek bana uygun,ileride istediklerimi karşılayacabilecek mi?'' tarzında daha çok hazırlanmaya ''hazırlanmak'' şeklindeydi...Bugün sabah gazetesinde okudugum haber ile üniversitelerin ögrencileri teşvik edici ödüllerinden haberdar oldum...Özet geçmek gerekirse bana en cazip gelenleri  Bilkent'in ''kapsamlı burs' programı ile birlikte ögrenim ücretinden muaf olmakla birlikte ankara dışından gelenlere iki kişilik odalarda ücretsiz konaklama saglaması ve ayda 275ytl cep harçlıgı oldu.Bilkent'in digerlerinden farkı bu ödüller ilerideki notlara göre kesintiye ugramayacak olması.
 Her üniversitenin ödülleri oldugunu belirtmekte fayda var ama bunlardan söylemeden geçemeyecegim ikinci üniversite ise Koç Üniversitesi bu üniversitenin ödülü ise ögrenci ilk 100 içinde yer alıyorsa bir defaya mahsus 1500ytl ve her ay 400ytl.Bunun dışında internet ve kablolu televizyonların bulundugu iki kişilik odalarda konaklama.Daha fazlası için
  Öss ile ilgili bir yazıya başladık bari devamını getirelim...Seneye gireceklere yada bu sene gireceklere faydalı olacak diger bilgiler:

  1. İki sayısalcıdan birinin lisans programlarına yerleşme şansı var.Eşit Agırlık türünde ise 4 ögrenciden biri lisans programlarına yerleşecek.Sözelde ise bu şans 6'da bir...
  2. Tercihlerde kemikleşmiş '' şu program şu puanla ögrenci alıyor'' yerine ''aldıgı ögrenci ile hangi performası sergiliyor?'' yaklaşımını kullanın
  3. Gelecegin meslekleri ise bilgi iletişim çerçevesinde yaşam bilimleri,çevre ve doga eksenli alanlar, çeşitli mesleklerin kesit alanlarında gelişen meslekler(mekatronik ve biyomimetiks) ve enerji sıralanabilir.
  4. Mühendislik,tıp,hukuk ise güncelligini koruyacak başlıca meslekler
Bilgiler günün sabah gazetesinden alınmıştır...

Dişçi Korkusu


   
   Bende sandığımdan daha fazla dişçi korkusu varmış bunu 2.randevuya ilk randevudan
15 gün sonra gitmekle kanıtlayabilirim :) Korktugum kadar varmıymış tabi ki de hayır ama bugün yine gidilmesi gerekse acıyacak mı acaba tarzında korku hep içimde olucak?Gelelim tedaviyi yapanın degil de tedavi olanın agzından ''Kanal Tedavisi'' nasıl
birşey?İlk gittigimde sadece dolgu yapılacagını sanıyordum doktorun ''kanal tedavisi'' gerekli demesi ve kanal tedavisi gerekli bir dişin resimlerini görmem(resimlerde dişin neresinde işlem yapılacagı gösteriliyor) korku bir kat daha artırdı.Hemen başlayalım istersen dedi ama ben dururmuyum?Biraz zaman geçsin dedim...Yarım saat dolaşıp geldikten sonra anestezi olmama
ragmen bir acı hissettim tek bir noktada ama doktor acıdıgında haber ver demesi sizi rahatlatıyor acıdıgında direk acıyan yere uyguladıgı işlemi bırakıyor bir süre..Her neyse ilk randevudan agzımın yarısını anestezi yüzünden hissetmeyerek çıktım.Diş doktorum tatile gidecegi için bir hafta rahattım ama elbet günler geçti ve perşembe günkü randevu için telefon ettik gelecegimizi haber verdik meşgulüm ama gelirseniz yapabilirim yada pazartesi olsun dedi.Şimdi dişçi korkusu olan birinin eline böyle bir koz verilir mi?Bende hemen pazartesi
olsun dedim.
   İşte sonunda pazartesi geldi gitmem gereken saatten oyalanarak sadece 2saat geciktirebildim.Girdim doktor dedi ''Sinirler ölmüştür anestezi yapmayacagız''(olamazzz)
O an ilk başta korkutsada demek ki gerçekten acımayacak ki igneye bile gerek yok dedirtti.
Ve sonunda ufak acılar duysamda onlarda artık işlemi bir günde bitirmeye ugraşan(çünkü bi daha ki gelişimin uzun olacagını biliyor) doktorun 1:30 saat aynı yerle oynaması sonucu olan şeyler...Şimdi hiç agrı yok ama hala dolgulu yerle çigneyememekteyim, çignerken agrı var..Arkadaşlardan aldıgım haberlere görede bir süre sonra bu geçicekmiş inşallah...
 Dişçi korkusu olanlar kafanlarında büyüttükleri kadar  büyük bir şey degil ama elbet
bir korku olur o da olcak o kadar :)

Sinemaya Annesiyle Gelen Kız



     
   Geçen pazartesi  Narnia'nın ilk filmini seyretmiş biri olarak ikinci filmede gittik...Filme gittigim arkadaşlada  bir hafta önce Çeşme'ye gitmiştim :)  Geçen bir haftada artık ne kadar anı oluşmuşsa hepside komikmiş anlatırken farkına vardık bizi bir gülme krizi tuttu...Sonra bu arada biz ( h-8-9 numaralarında oturuyoruz ben 8 numarada oturuyorum ama hep 9'a oturmak istemişimdir, oraya sonra gelecegim)  konuşurken yanımıza daha dogrusu arkadaşımın yanına 3 kız bir anne oturdu...Arkadaşımın yani ''Semih''in yanına(h-10) oturan kız tam bizim yaşımızda ve her gün denk gelmeyecek kadar güzel...Ben bu arada birşey anlatıyorum Semih'e ve Semih'in donduğunu hissettim :D  ''Semih konuş, konuş Semih'' dememle o sessiz ortamda gülmemek için kendimizi tutarken daha da fazla güldük.Semih kendini topladıgında bir havalara büründü ki sormayın..Kızın duymasını ister gibi'' Geçen hafta Çeşmeye gittik bu hafta nereye gidiyoruz?'' tarzında muhabbetler dönmeye başladı dedim ne yaptıgını anladım yapma, neyse tabi film başlamadı daha   İşte filmin son 10dk'sı ama hiçbir girişim yok yanda ''Anne'' var.Filmin sonuda arkada
romantik bir müzikle bitince...Ben fantastik-macera filmine degilde duygusal-romantik bir filme gelmiş gibi hüzünlendim  ''Semih'' dememle o da hüzünlemiş olcak ki :) ''Anladım , anladım'' cevabını verdi.Filmden çıktıktan sonra da belki son bir umut diye bizde aynı anda çıktık ama ''Anne'' o kadar yakın yürüyor ki imkanı yok...Ve bu talihsizlikte kızın annesi ile gelmesi film çıkışında birbirimize (bkm mutfak ersin tarzında) ''nasıl annesi ile gelir nası ya nası?şans yok oglum bizde'' türünde muhabbetlere girmemize neden oldu :)

Film nasıldı? gibi bir düşünceniz varsa...Film 2 saat boyunca biz bir masal anlatıyoruz ve asla çocuk kitlesinin dışına çıkmayacagız dedirtti.Filmin de kötüsü ise ilk filmin ''Beyaz Cadı''sı nerde şimdi kim bilir? sorularını sormamıza neden oldu.Tek farkı görseller daha gelişmiş , savaş daha uzun ve ilk filmdeki çocuklar biraz büyümüş..Ve film boyunca bekledigimiz filmin fantastik kahramanı ''Aslan'' şaka gibi en fazla 5dk gözükmüştür.Bu da filmi begenmememizin başka bir nedeni...
 

Neden ''Aman Tanrım'' ?

   İlk yazımı yayınlamaktan dolayı ayrı bir mutlu oldugumu söylemeliyim...Önce seçtigimiz ismin ''aman tanrım'' olmasının nedeni bu blogda bugün şuraya gittim, şunu gördüm sonra şuraya gittik eve geldik tekrar başka bir yere gittik şeklinde bütün gün ne yaptıgımı anlatmaktan ziyade düşüncelerimi belirtecegim bir platform oluşturmak istedim.Benim yaşadıklarımdan başka olayları da burda dile getirecegim bugünün ses getiren olayı veya gazetede okudugum veya başka bir yerde okudugum bir olay hakkındaki yorumlarımı da paylaşacagım...Giriş kısmının fazla uzun olup da sıkıcı olmasını istemedigim için bitiriyorum..Son söz ''Hoşgeldiniz''